top of page

Görüş | Kritik Bir Dönüm Noktası: Fosil Enerji ve İklim Felaketi Arasındaki İnce Çizgi

Hazırlayan: Araş. Gör. Ali BERKUL | İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi

 

20. yüzyıldan itibaren kesintisiz akışına yönelik herhangi bir tehdidin varlığı bile ulusal/uluslararası güvenlik sorunu haline gelen fosil enerji kaynakları, tüketimine paralel olarak artış gösteren atmosferdeki sera gazı emisyonu oranı neticesinde tehdidin/ güvenlik sorununun kendisi haline de gelmiştir. Her ne kadar artan sera gazı emisyonunun tek sebebi olarak tüketilen enerji kaynakları gösterilemeyecek olsa da gelişmişlik düzeylerinden bağımsız olarak devletlerin bu kaynaklara olan bağımlılığı ve artan enerji tüketimi göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu kaynakların dünyanın iklimi üstündeki inkâr edilemez etkilerinin varlığını sürdüreceğini iddia etmek yanlış olmayacaktır. Nitekim, 2021 yılındaki Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli Çalışma Grubu 1 raporunu “uluslararası kabul görmüş 1.5° C” eşiğine yaklaşılması sebebiyle “insanlık için yakın tehlike uyarısı” (code red for humanity) olarak değerlendiren Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu durumun dünyayı boğduğu ve “milyarlarca insanı risk altına” soktuğunu belirtmiştir. Ayrıca, küresel ısınma kaynaklı olan ve dünyanın her bölgesinde görülen “değişikliklerin çoğu geri döndürülemez” seviyeye ulaştığı için küresel ısınmayla mücadele edebilmek adına hem uluslararası hem de ulusal düzeyde düzenlemeler yapılması gerektiğine değinmiştir (UN, 2021).

Guterres’e göre ilgili düzenlemeler yeşil ekonomiye geçişi temel almalıdır (UN, 2021). Bu bağlamda, G20 ülkeleri başta olmak üzere sera gazı salınımı fazla olan ülkelerin net sıfır emisyon politikalarını oluşturmaları ve enerji politikalarını bu temelde düzenlemeleri önem arz etmektedir. Hatta 1,5 ° C hedefinin karbon salınımı azaltılmadan gerçekleştirilemeyecek olması yenilenebilir enerji yatırımlarının artması gerektiğini görünür kıldığı gibi devletlerin enerji politikalarının da bu doğrultuda şekillenmesi gerekliliğini bir kez daha göstermektedir. Bu minvalde Guterres, 2030 yılına kadar, kurulu güneş ve rüzgar enerji kapasitesinin “dört katına” ve yenilenebilir enerji yatırımlarının ise “yüzyılın ortasına kadar net sıfır yörüngesini korumak için üç katına” çıkması gerektiğini belirtmiştir (UN,2021). 2022 senesinde ilk kez petrol, gaz ve kömür üretimine harcanan miktarın (1.1 trilyon USD) temiz enerjiye geçişi sağlamak için de harcanmış olması (CESCENTER, 2023) bu yolda ciddi adımların atıldığını göstermekteyken, COP 28’den neredeyse bir buçuk ay önce açıklanan Dünya Meteoroloji Örgütü’nün Temmuz 2023 verileri küresel ölçekte temiz enerji yatırımlarının neden bir an önce katlanarak daha da artması gerektiğini gün yüzüne çıkarmaktadır. Zira bu veriler temelinde, Guterres’in de belirttiği gibi, “artık küresel ısınma çağı sona ermiş ve küresel kaynama çağı gelip çatmıştır” (UN, 2023).


Guterres'in "küresel kaynama çağının geldiğini" ilan etmesi iki şekilde anlaşılabilir. İlki iklim değişikliğinin sebep olduğu sıcak hava dalgaları orman yangınları gibi olayların yaygınlaşarak “yeni normal” olacağı yönündeyken diğeri ise küresel ısınmanın etkilerinden geri dönüşün gün geçtikçe zorlaştığı gerçeği temelinde gereğinin bir an önce yapılması yönünde bir işaret olduğudur. Nitekim Guterres’in belirttiği “insanlık için yakın tehlike uyarısı” cümlesinin yansıttığı soyut “sıcaklık” mesajının somut olarak bir diğer cümlesinde “kaynama” noktasına evrilmesi geri dönüşü olmayan bu felaket karşısında bulunduğumuz yeri kavramak ve yaptığımız seçimler temelinde kolektif geleceğimizin yolunu belirlediğimizi anlamak açısından önem arz etmektedir. Bu sebeple, çok geç olmadan, COP 28’de ülkelerin, sermayenin ve işbirliğinin bir araya gelmesinin sağlanması gerekmektedir. Zira artık tüm insanlığın, özellikle de günümüzün iklim değişikliğinden “en az sorumlu olmalarına rağmen en çok etkilenen en yoksul ve en savunmasız” toplulukların yaşayabilmesi buna bağlıdır. Özetle, "İnsanlık için yakın tehlike uyarısı" ve "küresel kaynama çağı" bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 2021 yılında BM Genel Sekreter’inin üstünde çok fazla durduğu konu olan enerji konusu üzerinde ulusal ve uluslararası düzeyde kısa ve uzun vadeli planlamaların yeşil ekonomi çerçevesinde gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.


Kaynak

Temiz enerji yatırımları ilk defa fosil yakıt yatırımlarıyla eşitlendi. (28 Ocak 2023). İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi. https://www.cescenter.org/post/temiz-enerji-yat%C4%B1r%C4%B1mlar%C4%B1-ilk-defa-fosil-yak%C4%B1t-yat%C4%B1r%C4%B1mlar%C4%B1yla-e%C5%9Fitlendi


United Nations. (9 Ağustos 2021). Secretary-General Calls Latest IPCC Climate Report ‘Code Red for Humanity’, Stressing ‘Irrefutable’ Evidence of Human Influence. United Nations. https://press.un.org/en/2021/sgsm20847.doc.htm


United Nations. (27 Temmuz 2023). Hottest July ever signals ‘era of global boiling has arrived’ says UN chief. United Nations. https://news.un.org/en/story/2023/07/1139162

Comments


Haberler

bottom of page