Rapor No.2 | Fukushima'nın Atık Suları: Sürdürülebilirlik ve Çevresel Endişeler
Hazırlayan: Doğukan ÇETİNER | Araştırmacı - İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi
2011 yılında Japonya’da gerçekleşen Tōhoku depremi ve ardından gerçekleşen yıkıcı tsunami, yalnızca yıkıma ve can kayıplarına yol açmakla kalmamış, aynı zamanda Çernobil’den sonra gerçekleşen en büyük nükleer felaketi de beraberinde getirmiştir. Bu kazanın ardından yetkililer tarafından tesisi kapatma sürecine gidilmiş, ancak soğutma aşamasında kullanılan kontamine sular bu sürece yeni bir boyut eklemiştir: Fukushima’da depolanan kontamine suların ne yapılacağı. Bu rapor, 2011’de gerçekleşen Fukushima felaketinin ardından Japon hükümetinin ve TEPCO’nun gerek bu sorunu ele alma yöntemini gerekse de karar alma sürecini incelemektedir. Fukushima’da depolanan kontamine suyun arıtılma ve seyreltme süreçlerinin denize bırakılarak bertaraf edilmesine yönelik karar bölgedeki komşu devletler, çevre grupları tarafından eleştirilere maruz kalmış, çevre ve gıda güvenliği konusunda endişelere sebep olmuştur.
Raporu okumak için tıklayınız.
Bu rapora atıfta bulunmak için: İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi., https://www.cescenter.org/rapor-fukushimanin-atik-sulari-surdurulebilirlik-ve-cevresel-endiseler., Cetiner D., “Fukushima'nın Atık Suları: Sürdürülebilirlik ve Çevresel Endişeler”., (2023).
Comments