Çatı Üstü Güneş Panelleri, Türkiye'nin Elektrik Tüketiminin %45'ini Karşılama Potansiyeline Sahip
Ember'in Analizine göre, Türkiye'nin çatı üstü güneş enerjisi potansiyeli, toplam elektrik tüketiminin yüzde 45'ini karşılayabilir.
Enerji düşünce kuruluşu Ember'in son raporuna göre, Türkiye'nin çatıları, toplam elektrik tüketiminin yüzde 45'ini karşılayacak bir güneş enerjisi potansiyeline sahip. Ülkenin 120 GW'lık çatı üstü güneş enerjisi potansiyeli, mevcut güneş enerjisi kapasitesinin on katına denk geliyor.
Ember'in analizine göre, çatı üstü güneş enerjisi potansiyeli, Türkiye'nin farklı bölgelerinde dikkate değer bir etki yaratabilir. Konya'da faturalanan elektrik tüketiminin yüzde 113'ünü, Ankara'da yüzde 88'ini ve İzmir'de yüzde 76'sını karşılayabilir.
Çatı üstü güneş panellerinin Türkiye'de yaygınlaşması, sadece temiz enerji sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda konut sahiplerine finansal teşviklerden 3,6 milyar dolar tasarruf sağlayacak. Ayrıca, dünya genelinde devreye alınan güneş santrallerinin yarısının çatılara kurulduğu göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye'nin çatı üstü güneş enerjisi potansiyelinin stratejik bir öneme sahip olduğu belirtiliyor.
Ember'in çalışmasına göre, Türkiye'nin çatı güneş enerjisi teknik potansiyeli, deprem sonrası afet bölgesi ilan edilen 11 il dışındaki 70 ildeki çatıların uygunluğuna göre belirlendi. Çalışmada, optimal açılarla üretim potansiyeli ve çatı türüne göre uygulanan düzeltme faktörleri dikkate alındı. Elde edilen verilere göre, çatı GES'lerinin yıllık elektrik üretim potansiyeli 148 TWh olarak hesaplandı, bu da Türkiye'nin 2022 yılı toplam elektrik tüketiminin yüzde 45'ine denk geliyor.
Ember Bölge Lideri Ufuk Alparslan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye'nin çatı güneş enerjisi potansiyelinin mevcut hedeflere ulaşmada önemli bir rol oynayabileceğini ve çatı GES'lerinin enerji dönüşümünde öncelikli bir strateji olduğunu belirtti. Ayrıca, belediyelerin yeni binalara ve kamu binalarına panel yükümlülükleri getirmesiyle kişilerin kendi elektriklerini daha ekonomik bir şekilde üretebilecekleri bir sistemin oluşturulabileceğine dikkat çekti.
Haberi Hazırlayan: Araştırmacı Doğukan ÇETİNER
Kaynaklar:
Kommentare